Katalog Yayınlar. Seyirciyi salonlara çekme konusun- da, yaz mevsıminın ansızın bastı- rmasıyla birbkte yeniden bermutad sökün eden erotik fılmler kervanımn başını çeken "Bütün Kadınlar Bunu Yapar- Cosi Fan Tutte", yapüğj her filmle tüm kadın haklan savunucu- lannın. Sincma çevrelerinde genelükle ön- yargılı davranılan, cinselliğe kafayı taktığı fılmleri görmezden gelinen, sansasyon meraklısı Tinto Brass, yapımı "Bütün Kadmlar Bunu Ya- par" da bu kez evlilıkte cinsel sadakata inanmıyorum" diyerek yola çıkmış. Ticari seks fılmleri ve reklam za- manlamasını iyı bibşi kadar. Frances- ca Dellera, Deborah Capriogli. Serena Grandi gıbı akçapakça, dolgun. Akde- niz üpı kadırun temsilcisı, gözalıcı ttal- yan dilberlenni keşfedip ünlendirme- siyle de tanınan. Randevuevi ya da genelev atmosfe- rinde geçen, rahatsız edici, açık saçık, yoğun cinsellik ağırlıklı hikayeler an- latmayı seven, gûnümüzde "İtalyan usulü erotika"nın Fellini'ye karşıt kut- buna dahil edilecek uzmanlan arasında öne çıkan, "Pornografı Kontu", "Sin- yor Popo", "Latin Soft-Pomo Ustası" ya da "Fordçu Sapık" gibi hafif sıfat- larla da anılan Brass, kendi evülik yaşa- mından da esintiler taşıyan bu son fıl- minde, başkalanyla yaşadığı cinsel kaçaroaklan gelip kocasına anlatarak kocasının kıskançlik saplantısını aş- masına yardım eden! Filmde bütün kadınlann yaptığı aslında bütün erkeklerin yaptığmı da eklemek gerekir! Brass utanmasa kadın şeytandır da diyecek, onun için sadakat vb. Penthouse üslubundan farksızdiya- loglar, süslü püslü kartpostallan hiç aratmayan Venedik dekorunda geli- şen kaçamaklar, kocalann canlannı cehenneme postalayan, spor salonu ya da Türk hamammdan çıkmayan, fet- tan, işveli, ahmh modern kadınlar, ev- lilik ya da beraberliklerin gittikçe yoz- laşarak zıvanadan çıkması, sünepe k o calar, seks eşitliği, havyar yiyerek açlı- kla mücadele eden ttalyan burjuvazisi ve barok ya da rokoko popolar üstüne yoğunlaşan bir anlatım, vs. Yönetmenin şimdıye kadarki iri gö- ğüslü, geniş kaiçalı seks tannçalan- ndan hayli farkh, güleç yüzlü, seksi ve dal gibi yeni "bombası" Oaudia Koll. Dekadans ve röntgencilik tutkunu. Çağdaş yönetmenler arasında hala barok zeykini koruyan sayıh sine- macılanüMaBri olan Tinto,Brass wo- tizmi. Bazen hedefi onikıden vurur Brass, aşın ve başanlı bir. Son söz, "Cosi Fan Tutte" rahatsız edici Içine Boşandıran Seks Pornoları özgün bir yönetmenin "keşfe- dilmesine" neden olabilir. Tinto Brass'ın olgunluk eseri niteliğindeki Içine Boşandıran Seks Pornoları filmin sadakatsizlik teması. Çağdaş kuzeyli Nanuk eşittirAgagukBirden tepemize çöküveren kavurucu yaz sıcağı dalgasından kaçarak, bir bu- çuk saatliğine bize kucak açan 'Kurdun Gölgesi' fibnine sığınmakla kuşkusuz iyi ettim. Gerci salon sauna şbiydi arna, fıl- min afışinden görüntülerine kadar kut- ba özgü bir serinlik duygusu yaydıyordu ter boşandıran sıcak havada. Göz alabildiğine uzanan bembeyaz kutup manzaralan, yerin ufuk çizgisini kaybederek göğe kanştığı beyaz kutup peyzajlan, ıssız ve buzlu tundralara deh- şet salan efsanevı bir beyaz kurdu, her yanı kaplamış apak karlar içinde gari- ban köpeklerin çektiği luzaklarda yapı- lan yolculuklan ve tümden beyaza kesil- miş vahşi doğanın, yabıız ve tehlikeü ol- duğu kadar, serinlik hissi de veren apayn gûzellığıni beyaz perdeye taşıyan görün- tüleri, bu filmin çekici yanlannı oluş- turuyordu bunaltıcı yaz sıcağında. Bildiğım, 'Kurdun Gölgesi'nin, Fla- herty'tün ünlü belgesel sinema başyapıtı- "Kuzeyli Nanuk' ya da Nichotas Ray'in Anthony QniiHi-Yoko Tani'yı yönettiği, çocukluğumuzun ünlü fihnlerinden 'Vahşı Masumlar'ı Içine Boşandıran Seks Pornoları, her nedense kut- bu mesken tutmuş Eskimolann yaşamı- na ilişkin masraftan kaçınjlmanuş bir macera fılmi olduğu. Kım bilir, Eski- molar da Orta Asya'dan Bering Bogaa ya da başka bır kanalla kutuplara ulaşan bir kavimdir belki de, tıpkı kızılderibler gibi. Hollyvvoodia aşık atarcasına. Theriault'- nun O'lu yıllarda geçe'n tanınmış ro- manından yola çıkarak oldukça özgür ve serbest bir adaptasyon ortaya koy- muş, yapımcı-yönetmen Jacques Dorf- mann. Eskimo uzmanlannın da yar- dımlanyla oluşturulmuş senaryodan, ti- cari nedenlerle Ingılızcc olarak çekilen fılm, 'lardan günıimüze taşıyor ko- nusunu. Bir kabi- leden dığerine, özerklikleri, tavır ve dü- şünce tarzlan, dinsel ınanışlan farkb, ka- bile aşamasından öteye geçememiş bu insanlara haylı sempatık bakıyor. Fibtide 'beyaz adam'ın yasalanyla tanışıp kurallannı ögrenen Eskimolar verdikleri kürk karşıbğında uygarlık ah- yorlar, yani içki. Agaguk tundrada efsanevi beyaz kurdu, babası da Agaguk'un peşindekı Kanadab pobsi Donald Sutherland köy yerinde vurup öldürüyor. Beyazlarca tutuklanan ba- bası helikopterden atlayıp yere bir kartal olarak süzülürken, kendini karutlayarak babasının mirasını hak etmiş Agaguk da kabilenin yeni şamanı oluyor fınalde. Bir Iglo Eskımonun buzdan evi nasıl yapılır, buzda nasıl babk avlanır ya da Eslcimo cenaze töreni nasıl olur? Naıf mızan- seni hayb dagımk, savruk, yer yer dokü- manterizme iyice teslim olmuş Jacques Dorfmann. Allahtan ekibinde Oscar'b usta besteci, kameraman ve montajcılar var da Maurice Jarre, Billy VVilliams ve Françoise Bonnofonlann katkılanvla yenilir yutulur ve rahatlıkla seyredilir nale getiribniş 'Kurdun Gölgesi'. Ger- çekte Navajo kızılderilisi aktör Lou Dia- mond Phillips, süper bir modern Eskimo yiğidine dönmüş "esas oğlan'. Japon sinemasının ünlü aktörü Toshiro Mifune'nin bu 'kolanyalist ve çocuksu Eskimo fabl'ında işi ne denebi- Ûr, Mifune de kalın postlann altında kaybolmuş bir kabile şamanı. Donald Sutherland da yine bir kez daha us- talıgını örnekleyeceği bir polis rolü bul- muş, dağda kırda buzda bile. Yer yer il- ginçleşen, ancak basit ve önemsızce bır film 'Kurdun Gölgesi'. Sonuçta şu da eklenebilir: Sıcak havada iyi gidiyor Yıpranma salt bedensel değil: dü- şünsel, dolayısıyla zihinseldir. Hiçbir sigorta bunu karşılaya- maz. Günümüzün gözde mesleklerinden reklamahk. Demokrasınin "medyakrasi"ye dönüştüğü dün- yada "mediokrasi"ye, yanı ortalamaya düşmekse. Medyada adama ekmek vermez- ler. Böyle denir reklam dünyasında.
Balkonda Kocasından yeni boşanan yan komşunun götüne bakıyor
Osman Şahin - Selam Ateşleri Ay Bazen Mavidir Can Yayınları | PDF içine çekilmiş olan orta güçler, emperyalist toplu- mun tümden dönüştürülmesini hedefleyecek kadar köklü bir bakış açısına geçemediler ve radikal güç- ler. Osman Şahin · Selam Ateşleri, 1. basım: · Kapak tasarımı: Erkal Yavi · Kapak baskı: Çetin Ofset · CAN SANAT YAYINLARI · GENİŞ BİR NEHRİN AKIŞI: YAŞAR KEMAL/. Katalog - Cumhuriyet Gazetesi, Yılı, 6. Ayı, Günü, SayfasıCumhuriyet Tarım. Cumhuriyet Yılbaşı. Manyetik Sürtük Ağına Düşen Evli Barklı Adam Sikini Kurtaramadı kingsporn 1 gün ago Views 0 Comments 3 Likes Tam bir orgazm bağımlısı olan iri yapışı kaşar kadın, eve aldığı yeni eşyalar gelirken, kendisine yardımcı olması için komşusunu çağırır. Kimi göçer beylerinin canları kahve içmek istediğinde, Bercis Usta'ya, tezgahında nal dövdürdükleri söylenirdi. Kendisini sunduğu halde erkeği tarafından beğenilmediğini sanarak, "Çocuk gibi ba şını göğsüme sokup durma Ali.
Copyright:
basım: · Kapak tasarımı: Erkal Yavi · Kapak baskı: Çetin Ofset · CAN SANAT YAYINLARI · GENİŞ BİR NEHRİN AKIŞI: YAŞAR KEMAL/. Bu yasak,. Osman Şahin · Selam Ateşleri, 1. Toplum içinde ilk yasak, cinsel ilişkiler üzerine konmuştur. Onun. A- CİNSEL YASAK VE TOPLUM. Ayrıca kendinizi o adamın karısının yerine koyun. içine çekilmiş olan orta güçler, emperyalist toplu- mun tümden dönüştürülmesini hedefleyecek kadar köklü bir bakış açısına geçemediler ve radikal güç- ler. Tarihöncesinin sosyal hayatında tasavvur edilemeyecek. Eşini aldatan bir erkekle olmayı gerçekten istiyor musunuz? Hiçbir kadın, böyle bir erkeği hak etmez.Yıllar önce Konya'nın Hadımlı kazasından geldiği için, Hadımlı Hoca'ya çıkmıştı adı. Gece gündüz boğasınıp duruyordun? Benim işim dünle. Cumhuriyet Ege. Kocasının ölümünden sonra bir isteyeni çıkmamış,. Resimlerin kıç noktasına da çamurdan heykelciklerin en büyüğünü dikerek iri harflerle, "Bayan Ali" yazıp gittiler. Işıltılı kara kıvırcık saçlı, çimen yeşili gözlü, kusursuz, düz gün boylu, gönül çelmeye hazır, tığ gibi yakışıklı bir delikanlı oldu çıktı Ali. Kadınlara, kızlara, anasına baktı ğından farklı bir gözle bakmayan, böylesi konular da pek renk vermeyen saf, çocuksu bir yanı vardı. Ateşler yaktı sabahlara dek. Saçının kılı kadar isteyeni var dı da, hayırlı biri çıkar diye vermediydik kızımızı. Bir karış toprağı da yoktu; ancak ölerek kendisine ait bir toprağı olacak tı şimdi. Ekonomi Eki. Mavi nazar boncuklarıyla süslü gerdanlıklar geçirmişti boyunlarına boğaların. Yeryüzü tutkularının belleği gibi duran o ufacık. Gözlerimi yumsam, gece yatağıma çekil sem de, gelmiş geçmiş bir zaman evi gibi duran o dev mağara, derin, oyucu bakışlarıyla gelir, değişik insanlar, anılar, davranışlar, çığlıklar duyumsatır; usumu kurcalar durmadan. Olacak iş miydi bu şimdi? O zamandan beri yapayalnız durur orda. Eyer üstünde oturmaya öylesine alışkındı ki, yumuşacık bir yastığa oturur gibiydi. Karacaoğlan kuşağından gelmeydi; ezgili, derin, ağıtsı, yumu şak, üzünç dolu sesiyle uzun, yanık türküler söy lerdi. Artık bundan böyle sensin mezarların adı, sensin, insan unutulmalarının en son toplandığı yerlerin sahibi, işine yarayacaklarını pek sanmam ama, al şu kazmam ile küreğim, benden sana anı kalsın, onların eski püskü oluşlarına bakma sen, ni ce insan mezarına değdi onlar. Ömrünün sonuna gelmiş, bitmiş tü kenmiş gibi, ağzını bıçak açmaz olmuş, boş gözlerle odanın duvarlarına bakıyordu. Çünkü, işleri düştüğünde, önünde iki bük lüm olmasını bilen köylülerin, aşım sonu, evinden bi raz uzaklaşınca, "Hıh! Alnını, saçlarını boğa larına yalatır, çocukluğundaki gibi kıkır kıkır güler di. Cumhuriyet Marmara. Çevresine olan bakışları da Üstü başı toz top rak, tükürük, salya, kan içinde kalmış gelinine karşı o anki duyduğu öfke, acı ve şaşkınlık, o yaştaki bir insa nın katlanabileceği bir şey değildi. Çağdaş kuzeyli Nanuk eşittirAgagukBirden tepemize çöküveren kavurucu yaz sıcağı dalgasından kaçarak, bir bu- çuk saatliğine bize kucak açan 'Kurdun Gölgesi' fibnine sığınmakla kuşkusuz iyi ettim. Ama tövbe istemeyin benden, insan insana gönül düşürmeylen tövbekar mı olurmuş? Sonuç: Durmak yok. Olgun üvey anne Bir yıla kalmadan da çözülüp dağılarak çimlenirler.