Filmin asıl özelliği, aşkın doğası üzerine epeyce düşündürücü Sevme Zamanı Filmi Seks ileri gelir. Sanırım filmi kültleştirmede, seyirciye aşk kavramı üzerine sordurduğu soruların bir hayli payı vardır. Maşukun kendisi midir aşık olunan yoksa zihnindeki temsilleri midir? Nihayetinde kıskanç Başar, iki aşığı öldürür. Aşkları onları birbirlerine kavuşmuştur ama dünyadan ayırmıştır. Meral, hem üst sınıftan hem de kültürel sermaye sahibi bir karakterdir. Kitap okur, müzik dinler ve kendisi gibi üst tabakadan Başar ile bir izdivaç planlamaktadır. Ovidius, Narkissos hikayesinin ilk anlatıcılarındandır. Bu aşk ile yolculuk yapar ve olgunlaşır. Filmin başında, yağmurda şemsiyesiz adım atamazken, yağmur altında ayakkabısız yürümeye doğru evrilmesinden anlarız bu olgunlaşmayı. Aşkın hayale ait olduğunun kanıtı aynı zamanda hayal aleminin de simgeleri olan kayık ve adayı, puslu ve gri çekimlerin içinde bolca görürüz. Finalde gölgelerin arasında sadece kayık kalır. Yani hayal ve gölgeler…. Film,dönemin yapımlarından ve Türk romanlarından aşina olduğumuz dikotomiler üzerine kurulu. Meral maddi aşkı ve dünyeviliği temsil ederken, Halil manevi aşkı ve ebediyeti temsil eder. Tutkulu aşk, yalnızlığın ve tek başınalığın simgesi olan adada başlar. Filmin ikinci yarısında yani aşıkların artık bir araya geldiği kısımda mekan değişir ve kente gelirler. Kent, insanlar arası bir mekandır, burada modernizmin tarif ettiği, beşeri aşk yaşanır. Halil ve Meral de kentte iki kişilik aşklarını yaşamaya çalışırlar. Öze duyulan aşk nihayetinde bedene varmıştır. Sonra iki aşık vurularak ölür ama zaten aşkları için ölümü göze almışlardır. Aşkı için ölmek sinema seyircisi için hayli aşina bir konu olsa da, sadece melodramlarda karşımıza çıkmaz. Aşkın ölmeye dair bir tutku olduğu, şiirde, romanda, sinemada ve tüm popüler kültürün içinde bir hakikat haline gelmiştir. Filmin merkezinde aşk var. Evet beşeri aşkın ötesinde, dünyevi zevklerden sıyrılmış, vuslata yer olmayan bir seyr-i süluk hikayesi olarak görülebilir pek çok açıdan. Birliğe ikilik sığmaz değil mi? Böyle bir aşkta erotik doyum yok ama tutku var, tutku ise obsesyonel bir duygu. Arzunun ve tutkunun aşka dahil olmasıyla yeni bir ideal belirir uygarlık tarihinde. Aynı mantalite Ortaçağ şovalye aşklarında da devam eder. Aşk serüvenindeki engeller tutkuları ateşler. Çünkü o öyle biri ki, onun sadık aşkı olarak ölmekten tek kelimeyle onur duyarım. İnsanlık tarihinin güçlü ve derin deneyimleri tarihe geçer ve kolektif bellekte yer edinerek günümüze aktarılır. Beşeri aşkın geçiciliği ve imkansızlığının tasviri ve özsel bir aşk arayışı sadece Doğu anlatısında değil Batı kaynaklı metinlerde de sıklıkla yinelenen bir temadır. Peki nerede o öz? Öz dediğimiz ne? Şu meşhur özne mi? Ortaçağda gelişen tutkulu aşkın, modernizmle birlikte, edebiyatın ve sanatın merkezine yerleştiğini görüyoruz. Hemen ardından Aynı sürecin bir parçası olarak aşkın, evliliğin ve ekonominin iç içe geçmesi ise apayrı bir konu. Tutku günümüzde, rasyonel bir duygu olarak görülmediği halde, tutkulu aşkın bu kadar yüceltilmesi başka nasıl açıklanır? Aşık özne, ötekinde neyi Sevme Zamanı Filmi Seks
Sevmek Zamanı: “Ben Senin Resmine Aşığım…”
Sevmek Zamanı - filmi - bayan-escort-turkiye.online Sanırım filmi kültleştirmede, seyirciye aşk kavramı. Kadıköy'de “Sevmek Zamanı” ♀️ Usta Yönetmen Metin Erksan'ın unutulmaz filmi @mubiturkiye'nin çalışmasıyla Kadıköy duvarındaki yerini aldı. Filmin asıl özelliği, aşkın doğası üzerine epeyce düşündürücü olmasından ileri gelir. Sevmek Zamanı: “Ben Senin Resmine Aşığım…” – SineBlogKenter'in puslu bakışları ve hisli oyunculuğu, Özcan'ın inandırıcılığı, arka planda sürekli çalmakta olan, filmin ruhuna hizmet eden müzikleri, Onun için amaç kadını baştan çıkarmak gibi görünse de esas mesele kadına özgürlüğüne vererek onu elde etmektir. Erkeğin bakışının bu aktif bakıştan edilgin bakışa geçtiğini görürüz. Sabri Gürses, Çev. Onun bencil görme yetisi yalnızca kendisine geri dönerse kabul edilebilir hediye olacaktır.
Sevmek Zamanı: “Ben Senin Resmine Aşığım…”
Adada ustasıyla birlikte boyacılık yapan Halil, çeşitli evlerde çalışmaktadır. Sevmek Zamanı filmi için fragman videosunu izle. Sanırım filmi kültleştirmede, seyirciye aşk kavramı. Filmin asıl özelliği, aşkın doğası üzerine epeyce düşündürücü olmasından ileri gelir. Film her ne kadar psikolojik alt-metinler içerse de maalesef cinsel anlamda birkaç sahne dışında pek bir anlam taşımamaktadır. Burada Lacanvari bir kadın. Kadıköy'de “Sevmek Zamanı” ♀️ Usta Yönetmen Metin Erksan'ın unutulmaz filmi @mubiturkiye'nin çalışmasıyla Kadıköy duvarındaki yerini aldı.İşte bu şekilde yapılacak yorum bizlere birçok düşüncenin de kapısını açacaktır. Tam da bu denli tahripkar olduğu için patolojiktir tutkulu aşk. Ancak ileri bir sapınç olarak erkekte oluşan bu aktiflikten utanma durumu kendisini nekrofil bir duruma sokar. Ülke Türkiye. Oldukça durağan ve melankolik derecesinde hastalıklı filmler olan bu iki filmdeki sahneler her ne kadar farklı bir şekilde işlenmiş olsa da insanda uyandırdığı duygulanımlar benzerdir. Egonun, çok daha büyük ve mükemmel başka bir egonun içinde eridiği sanrısı eninde sonunda sona erecektir. Senarist Metin Erksan. Bu iki karakteri tasavvufi açıdan incelemek çok daha güzel olurdu bana göre. Öteki, egoda olmayan her şeye sahipmiş gibi, egonun tüm eksiklerini tamamlayacakmış gibi görünür. O yalnızca filme eklemlendirilmiş bütün doğal kurguyu tamamlayan üçüncü mutsuzdur. Burada yatan soru gözlenen ve bakan arasındaki bağlantıdır. Ancak film sevme edimine yoğunlaşmıştır ve bizlere batı-doğu karşıtlığı içerisinde verilmeye çalışılır. Ancak bunun için yaşadığı andan değil yaşamaya çalıştığı ve uyum sağlamaya çalıştığı geçmişin parçaları tarafından esir alınmıştır. Aynı şey Meral için de geçerlidir. Aşık özne, ötekinde neyi sever? Filmin kendisini temel olarak aldığı ve yapısına buna göre kurmaya çalıştığı aşk duygusunun sorumlulukları, bu duygunun harekete geçirilmesi ve var olma biçimleri üzerinde durmakta fayda görüyorum. Halil aslında bir tür doğu imgesi iken Meral bir batı imgesine dönüşür. Narsisizmde özellikle kendini gösteren belirtiler aşkın alınıp-verilmesiyle ilgili durumlardan ibarettir. Sürekli yenilenen bu acı sayesinde özne kendini ayakta tutar ve yaşatır. View Larger Image. Aşkı için ölmek sinema seyircisi için hayli aşina bir konu olsa da, sadece melodramlarda karşımıza çıkmaz. Aynı şekilde kadını öldürmesi kadının kendisine bakmasından ötürü değil, kadının bakışının kendisinin bakışına eşitlenmesi ve yerine geçmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü en az kendisi de Halil kadar ben-merkezci bir yapıya sahiptir. Yapım yılı Buradaki zamanın varlığının daha çok doğu felsefelerine içkin bir halde sunulduğunu göreceğiz. Anneye beslenen aşkın ego ideallerine aktarılması, libidinal kateksiz ile yani cinsel dürtü enerjisinin nesnelere yatırılmasıyla mümkün olur. Kendisine göre mi? Ovidius, Narkissos hikayesinin ilk anlatıcılarındandır. Filmdeki bu narsisizm ikilemleri tarih boyunca işlenmiştir ancak sonunda sürekli hüsran ve kırılmışlıkla bitmesinin nedeni, bu iki insanın bir araya geldiklerinde, evlendiklerinde veya çocukları olduğunda hiçbir şekilde anlaşamayacaklarıdır. Aşkları onları birbirlerine kavuşmuştur ama dünyadan ayırmıştır. Halil ile benzerlikleri bir yana bırakılırsa, hikâyenin sonunda genç, postere bakarken elindeki kesici aleti alır ve gözüne saplar. Şüphesiz yukarıdaki doğu-batı yorumunu yapmak filmi daha da kısırlaştıracaktır. Filmdeki bu çatışma farklı şekillerde verilmiş olsa da bu bizde bir tür yanılsama özelliğinden, ses-görüntü, görüntü-imge, ses-imge karşıtlıklarından meydana gelen algısal hatalara düşeriz. Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.